18 Kasım 2016 Cuma

Demirtaş’ın tutulduğu Edirne Cezaevini Türkiye Sosyalist Partisi Sekreteri kurdu



Sosyalistlerin oylarını alarak TBMM’ye giren HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutulduğu Edirne Cezavevini, Sosyalist Parti sekreterliğini yapmış olan Esat Adil Müstecaplıoğlu’nun kurması tarihin garip bir cilvesi olarak dikkat çekiyor.
1 Kasım 2015’de Kürtlerin yanı sıra sosyalistlerin de oylarını alarak TBMM’ye giren HDP’nin eş genel başkanı Selahattin Demirtaş,  4 Kasım 2016’dan beri Edirne Cezaevinde cezaevlerinde tutuluyor.
FAŞİZME KARŞI MAHKUMLARLA GERİLLA BİRLİĞİ OLUŞTURDU
Demirtaş’ın HDP’li bazı milletvekilleriyle tutulduğu Edirne Cezaevi yüksek güvenlik önlemleri ve Ülkücü mafya Alaattin Çakıcı gibi ünlü mahkûmlarıyla dikkat çekiyor.
Fakat bu cezaevinin dikkat çeken bir başka özelliği daha var ki  tarihinden kaynaklanıyor.
Edirne Cezaevini kaynaklara göre Türkiye Sosyalist Parti kuruculuğu ve en üst görev olan genel sekreterliğini yapan Esat Adil Mütecaplıoğlu kuruyor.
Üstelik Esat Adil’le ilgili şaşırtıcı bilgiler bununla sınırlı kalmıyor.
Balıkesir Halkevleri kuran Esat Adil’in, 2. Dünya Savaşı’nın şiddetlendiği dönemde İmralı’da mahkumlarla Hitler faşizmine karşı gerilla örgütlenmesi girişiminde bulunduğu da birçok kaynakta yer alıyor.
edirnee
ÖCALAN’IN KALDIĞI HAPİSHANEYİ DE O KURDU
Esat Adil Müstecaplıoğlu’nun, Edirne Hapishanesi’ni kurmakla görevlendirilmeden önce şimdi Abdullah Öcalan’ın kaldığı İmralı Modern Cezaevini kurduğu hatta İmaralı’daki başarısından kaynaklı bu göreve getirildiği birçok kaynakta yazıyor.
Kısaca bunlardan bir kaçına bakalım…
1-Arkın Kitabevi tarafından 1969’da yayınlanan Piramidin Tabanı Köy Enstitüleri kitabının birinci cildinin, 138’inci sayfasında yazar Hürrem Arman şu bilgiye yer veriyor: “Esat Adil’i İmralı’da Asri Hapishane’yi kurmakla görevlendirdiler. Bu konuda büyük başarılar elde etti. Oradan Edirne Hapishanesi’nin kuruculuğuna geçti.”
2-Belge Yayınları’ndan 2008 yılında çıkan Emin Karaca’nın Unutulmuş Sosyalist Esat Adil, adlı kitabının 103’üncü sayfasında şunlar yer alıyor:
“Müfettişliği kapsamında, mahkumların insanca muamele göreceği ve topluma faydalı bir biçimde eğitileceği cezaevleri düşündüğünden, bunun mevcut cezaevlerinin ıslah edilerek mümkün olamayacağı kesin kanısına varmıştı.
Böyle bir öneri üzerine modern İmralı Cezaevi kuruluşuna karar verildi(Kanunusani 1940)
İmralı Cezaevi’nin kuruluşunun ardınan, Edirne Islahevi’nin kuruluşunu üslendi. Sultanahmet Cezaevi hakkında da bir rapor hazırladı.”
3-İletişim Yayınları’ndan çıkan Modern Türkiye’de Siyasi Düşünce Sol ansiklopedisinin 8’inci cildinde ise Esat Adil’in memuriyetiyle ilgili, “Devlet memuriyetinden istifa edene dek Kemah Müddei Umumiliği, Temyiz Mahkemesi Baş Müddei Umumi Muavinliği, Edirne Yeni Cezaevi Müdürlüğü, Bursa ve Kocaeli Müddei Umumi Muavinliklerinde bulundu. 1946’da genel sekreterliğini üstlendiği TSP aynı sene içinde kapatılmış, 1948’de aklanmış ve DP’nin iktidara gelmesinin ardından 1950’de tekrar faliyete geçmiştir. Esat Adil, DP döneminde de kovuşturmaya uğrayan ve kapatılan TSP hakkındaki nihai beraat kararını göremeden 1958’de öldü” şeklinde bilgiler yer alıyor.
4-Bunların dışında İnönü Alpat’ın  Mayıs Yayınları tarafından yayınlanan Türk Solu sözlüğünde Esat Adil’in hangi cezaevlerinde çalıştığına değinilmezken, “Adalet Bakanlığı bünyesinde çeşitli görevler aldı. Bir grup arkadaşıyla olası bir Alman işgaline karşı gerilla savaşı vermek amacıyla Mudanya dağlarında hazırlıklara girişti. Cezaevleri müfettişliğine adandığı dönemde, cezaevlerinde bulunan solcularla yakın ilişki kurdu ve onlara pek çok konuda destek verdi” diye bilgilere değiniliyor.
esatadili
HAPİSHANEDE MAHKUMLARLA KOMÜN PROVASI
Son örnekle birlikte yeri gelmişken Esat Adil’in mahkumlarla ilişkisine geçelim ve Nazım Hikmet’ten cezaevinde Ressam olmayı öğrenen İbrahim Balaban ‘ın 1968 yılında yazdığı “Şair Baba ve Damdakiler” adlı kitabından eğlenceli bir alıntı yaparak  haberi fazla uzatmadan bitirelim:
“İmralı Adasındaki cezaevini, Esat Adil Müstecaplıoğlu’nun kurduğunu söylerdi çamaşırcı Hasan Dayı
-Bu dünyada peygamber geldi deseler, ben: O gelen mutlaka Esat Adil Bey’dir derim, derdi.
Peki Esat Adil Bey bu adada ne neler yapmış?
-Bu yatak odalarını o yaptırmış, o futbol sahasını, bu kütüphaneyi o kurmuş. Ve bu kütüphanede on binden fazla kitap var, oku okuyabildiğin kadar… Bağların, bahçelerin, kazılmasını ve fidan dikimini, olduğu gibi mahkumların hünerine ve becerisine bırakmış… Mahkumlar kendi ürettikleri buğdayı, yaptıkları yeldeğirmenlerinde öğütüp kendi fırınlarında ekmek yapıyorlarmış. Denizden tuttukları balıklarla, yetiştirdikleri tavuklarla, et ve ekmekle doyuyorlarmış…
Tutksaklardan her kim ki bir suç işledi mi, savcı ve yargıç olan Esat Adil Müstecaplıoğlu onu kendisi cezalandırmazmış… O bu güzel adada bir bakıma sosyalizmin provasını yapıyormuş; bine yakın mahpusu meydana toplayıp sanığı da ortalarına dikip, sizler bunun bu yaptıklarını suç mu sayarsınız yoksa bağışlar mısınız?” Halil Burak Öz (Haberde Emin Karaca’nın Unutulmuş Sosyalist Esat Adil ana kaynaktır. 
20161117_142929
20161117_142625

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder